Hızırbey

Hızırbey Haber Portalı

18:45, 07 Mayıs 2024 Salı
ÜÇ SUAL VE BİR CEVAP (İMAN)
ÜÇ SUAL VE BİR CEVAP (İMAN)

ÜÇ SUAL VE BİR CEVAP (İMAN)

"Âhirette herkes hakkını alacak, yaptıklarının cezasını çekecek diyorsunuz


ÜÇ SUAL VE BİR CEVAP (İMAN)

Mevlâna Celâleddîn-i Rumî’ye felsefecilerden bir grup geldi. Sual sormak istediklerini bildirdiler. Mevlâna hazretleri bunları Şems-i Tebrîzî'ye havâle etti. Bunun üzerine onun yanına gittiler. Şems-i Tebrîzî hazretleri Mescid’de, talebelere bir kerpiçle teyemmüm nasıl yapılacağını gösteriyordu. Gelen felsefeciler üç sual sormak istediklerini belirttiler, Şems-i Tebrîzî;
"Sorun!" buyurdu. İçlerinden birini başkan seçtiler. Hepsinin adına o soracaktı.
Sormaya başladı:
"Allah var dersiniz, ama görünmez, göster de inanalım."
Şems-i Tebrîzî hazretleri;
"Öbür sorunu da sor!" buyurdu.
O

"Şeytanın ateşten yaratıldığını söylersiniz, sonra da ateşle ona azâb edilecek dersiniz hiç ateş ateşe azâb eder mi?" dedi.

Şems-i Tebrîzî;
"Peki öbürünü de sor!" buyurdu.
O;
"Âhirette herkes hakkını alacak, yaptıklarının cezasını çekecek diyorsunuz. Bırakın insanları canları ne istiyorsa yapsınlar, karışmayın!" dedi.
Bunun üzerine Şems-i Tebrîzî, elindeki kuru kerpici adamın başına vurdu. Soru sormaya gelen felsefeci, derhâl zamanın kadısına gidip, davacı oldu.
Ve:
"Ben, soru sordum, o başıma kerpiç vurdu." dedi.
Şems-i Tebrîzî;
"Ben de sadece cevap verdim." buyurdu.
Kadı bu işin açıklamasını istedi. Şems-i Tebrîzî şöyle anlattı:
"Efendim, bana Allah’u Teâlâ’yı göster de inanayım, dedi. Şimdi bu felsefeci, başının ağrısını göstersin de görelim."
O kimse şaşırarak;
"Ağrıyor ama gösteremem." dedi.
Şems-i Tebrîzî;
"İşte Allah’u Teâlâ da vardır, fakat görünmez.
Yine bana, şeytana ateşle nasıl azâb edileceğini sordu. Ben buna toprakla vurdum. Toprak onun başını acıttı. Hâlbuki kendi bedeni de topraktan yaratıldı.
Yine bana;
"Bırakın herkesin canı ne isterse onu yapsın. Bundan dolayı bir hak olmaz." dedi. Benim canım onun başına kerpici vurmak istedi ve vurdum. Niçin hakkını arıyor? Aramasa ya! Bu dünyada küçük bir mesele için hak aranırsa, o sonsuz olan âhiret hayatında niçin hak aranmasın?" buyurdu.

Felsefeci, bu güzel cevaplar karşısında mahcup olup, söz söyleyemez hâle düştü.

Kaynak www.biriz.biz