Hızırbey Haber Portalı
04:26, 08 Aralık 2024 Pazar
Tabiî ki her halükarda en eftal olanı fiili olandır. Çünkü söz ve amel birleşmiş nasihati yapan insanlara tavsiye ettiklerini bizzat yaşamaktadır.
Peygamber Efendimizin (sav) görünüşünün anlatılmasına Hilye-i Seâdet denir.
Peygamber Efendimizin Sallallahu aleyhi ve sellem görünüşü veya O'nun görünen bütün uzuvlarının şeklini, sıfatlarını, isimlerini ve güzel huylarını anlatan yazılar.
"Gönül sarayından Allah'tan (c.c) gayrı ne varsa hepsini çıkar.Zira hane mamur olmadan Allah (c.c) Kalb sarayına teşrif etmez."
Veda Hutbesi Hz. Peygamberin (sav) 114 bini bulan hacıya hitaben irad ettiği hutbe'dir.
Bu vazifenin kabristanda veya cenaze evinin önünde yapılması, Bidat’tır. Bu sebeple de oralarda yapılması mekruh görülmektedir
Cenaze kabre götürülüp omuzlardan indirilince, bir engel olmadığı zaman cemaat oturur. Bundan önce oturmaları mekruh olduğu gibi, bundan sonra ayakta durmaları da mekruhtur.
Ölen bir Müslümanı yıkamak, kefenlemek, onun için namaz kılıp dua etmek ve bir kabre gömmek Müslümanlar için Farz-ı kifâyedir.
Gömülmemiş ve gömülmeye hazırlanmış insan ölüsü. Ölüyü gömmek için yapılan tören ve işlemler. İslâm bu tören ve işlemler ile ilgili olarak bazı emir ve nehiyler getirmiştir.
Doktor hap kutularını uzun, uzun inceledikten sonra, bir delikanlıya, bir de kutulara baktı. Ardından kafasını sağa sola sallayıp yüzünü buruşturarak:
-Hımm! Yazık, çok yazık!
EĞER. Doğru olan sözlerinin hilekârlar tarafından, ahmakları oyalayacak bir tuzak haline getirilmesine tahammül edebilirsen
Şu duayı okuyan fakirlikten kurtulur demek, o dua kabul olmuşsa, ona bir çalışma kapısı açılır veya ummadığı yerden rızka kavuşur demektir.
Gam ve kederi gideren, rahat ve ferahlık içinde yaşamayı, dünya ve ahirette selâmet ve huzura kavuşmayı kolaylaştıran sebepleri beyân eder.
"Allah-u Teala Kutsi Hadiste buyurdu ki:
"Ey Kullarım! Ben zulmü kendime nasıl haram kıldım ise onu sizin aranızda da haram kıldım. Buna göre sakın birbirinize zulmetmeyiniz."
Hepimiz inanıyoruz ki, sonumuzun ne olacağını ancak Allah’u Teâlâ bilir.Hüküm O’nun elindedir. Cennet ve cehennem O’nun emrindedir.
Allah’u Teâlâ’ya tevekkül ettim diyen kimsenin; Cenâb-ı Hakk’ın, kendisi hakkındaki muamelesine, yani takdir ettiği şeylere, başına gelen sıkıntı ve musibetlere de razı olması lâzımdır. Aksi takdirde, yalan söylemiş olur.
“Mümin kul hasta olunca yahut sefere çıkınca, Allah’u Teâlâ (c.c) ona, sıhhatli, ya da mukim iken olan amellerinin misli kadar sevap yazmayı meleklerine emreder.”
Bir fıkıh terimi olarak yolculuk, "belirli bir mesafeye gitmektir. Âlimlerimiz seferilik mesafesini 90 k.m olarak kabul eder.
«Ya Rabbi bana kendi sevgini, sevdiklerinin sevgisini ve beni senin sevgine. Yaklaştıracakların sevgisini ihsan eyle ve kendi sevgini bana, hararetten, susuzluktan yananların soğuk suya kavuşmasını istemelerinden sevgili kıl.» Hadis-i şerif
Hemneşini Salihan Salih şevet, Hemneşini fasikan fasık şevet.
Hasetçi, törpüyü yalayan kedi gibi kendi kanını içtiğinin farkında bile olamaz.
Toplam:
| Gösterilen:
1 - 21